Return to site

Mindfulness ve Nöroplastisite

Mindfulness pratiği beyni nasıl değiştiriyor?

· Tr,Mindfulness,Nöroplastisite,Nörobilim,Farkındalık

Selin Ilgaz

Konu Mindfulness ve meditasyon pratikleri olunca, mutlaka kanıtlanmış etkilerinden de bahsediliyor. Bilimsel araştırmalar Mindfulness’ın davranışsal, psikolojik ve nörolojik düzeyde etkilerini ele alıyor. Özellikle en çarpıcı bulgu ise, farkındalık pratiklerinin beynin yapısını değiştiriyor olması.

Nörolojik düzeyde yapılan birçok araştırma, pratiğe başlamadan önce ve sonra beyinleri karşılaştırıldıklarında, beyinde yapısal değişimler gözlemliyor.

Stres tepkisinden sorumlu amigdala adlı bölgede küçülme, muhakeme ve planlama gibi yürütücü işlevlerden sorumlu bölgede gri madde artışı, korteksin kalınlaşması, beyin dalgalarında değişimler ve bunun gibi başka birçok değişimler görülüyor.

Peki bu nasıl oluyor?

Mindfulness pratiklerini uyguladığımız sırada, beyinde bu pratiklere bağlı aktivasyonlar görülüyor. Bu aktivasyonlar, pratikleri uyguladıkça zamanla beyine yerleşiyor ve kalıcı bir hale geliyor. Yani belli egzersizleri yaptıkça, beyin yaptığımız egzersizlere göre şekilleniyor ve sonuç olarak yapısı değişmeye başlıyor.

Bu bir tek meditasyon pratikleri için geçerli değil, hangi konuda uzmansak, beyin de o konuda uzmanlaşıyor! Buna kısacası nöroplastisite diyoruz. Yani beynin yapısı zaman içinde sabit kalmıyor.

Nöroplastisiteyi daha iyi anlatmak için bir örnek alalım: bir müzik aleti çalmayı öğrendiğimizi düşünelim. Ne zaman bu müzik aletinin başına geçip birkaç nota çalışsak, beyinde yaptığımız hareketlerin karşılığı olan nöronlar harekete geçiyor. Beyin bu egzersizi henüz tanımıyor, müzik aleti çalmak onun için yeni bir beceri ve bu aleti çalmamıza yarayacak nöronların aralarında henüz bir bağ, bir yol oluşmamış. Beynin gerekli nöronlar arasında şimdi yeni bir yol çizmesi gerekiyor. Bu da başlarda müzik aletinin karşısında yavaş hareket etmemize ve zorlanmamıza sebep oluyor. Ama zamanla biz düzenli şekilde alette bu notaları çalıştığımız zaman, beyinde de her gün aynı nöronların harekete geçmelerini sağlıyoruz. Bir süre sonra beyin notaları öğreniyor, nöronların aralarındaki bağ güçleniyor, notaları çalmaya yarayan o yeni yol artık beynin hep almaya alıştığı bir yol haline geliyor. Artık müzik aletini rahatlıkla ve düşünmeden çalmaya başlıyoruz.

Beyine yakından baktığımızda, beynin müzik aleti çalmadan önceki yapısını değiştirmişiz olduğumuzu ve beynin artık bu konuda uzmanlaştığını görüyoruz. Bu, hayatta uzman olduğumuz her konu için geçerli. Bir eylemi çok kez gerçekleştirdiğimizde, beyin ona göre şekilleniyor ve kendini değiştiriyor. İşte nöroplastisite dediğimiz şey böyle işliyor.

Mindfulness pratiklerine başladığımızda aynı şey meydana geliyor. Pratiklerle beraber bedene bağlanıyoruz, bedeni ve nefesi hissetmeye başlıyoruz, zihnin dağıldığını fark ediyoruz ve geri getiriyoruz, ortaya çıkan düşünceler ve duygulara kapılmadan, dışarıdan bir gözle onları gözlemliyoruz. Bütün bunlar beyin için yeni, yapmaya alışık olduğundan farklı bir işleyiş şekli.

Egzersiz:

Gözünüzde canlandırmak için bu küçük egzersizi deneyin:

Çok uzun çimler ve çalılarla dolu, hiç balta girmemiş bir arazi hayal edin. Bu araziden geçmek için yapılmış bir yol var, ve siz hep bu yolu kullanıyorsunuz. Bir gün, arazinin orta yerinden geçmeye karar veriyorsunuz. Çimler çok uzun, zorlanıyorsunuz, hazır yola göre daha uzun sürüyor çalıların ortasından geçmek. Siz geçtikten sonra çimler biraz yatıyor ama çabucak düzeliyorlar ve tekrar eski hallerini alıyorlar. Ertesi gün bir daha arazinin ortasından geçiyorsunuz. Çimler biraz daha yatıyorlar. Ve her gün artık bu yeni yoldan geçtiğiniz zaman, yavaş yavaş çimler iyice yatmaya başlıyor, ve karşınıza gerçek anlamda bir yol çıkıyor. Artık araziden karşıya geçmek için iki seçeneğiniz var, eski yol ve yeni yol.

Düzenli bir şekilde Mindfulness pratiklerini gerçekleştirdiğimizde zamanla beyine alternatif bir yol sunmuş oluyoruz, normalde aldığımızdan farklı bir yol. Zamanla bu yol iyice oturuyor ve biz fazla efor sarf etmeden istediğimiz yoldan geçmeyi seçebiliyoruz: alışık olduğumuz yol veya Mindfulness pratikleriyle oluşturduğumuz yeni yol.

Mindfulness bize bu şekilde bir seçim özgürlüğü tanıyor. Bir durum karşısında otomatikleşmiş tepkilere bilinçsizce girmektense, gözlem yoluyla yavaşlayabilir, gerçekten nasıl tepki vermek istediğimizi seçebiliyoruz.